TAYLAND-BANGKOK GEZİ YAZISI-ŞUBAT 2014
Yıllardır Asyaya gitmeye her niyetleyişimizde kendimizi farklı yerlerde buluyorduk.Sonunda oldu ve Tayland’a gitmeye karar verdik.Ukrayna havayolları ile Kiev aktarmalı olarak Şubat ayında Bangkok’a gittik.Keşke yazıldığı gibi bu kadar kolay olsaydı. İstanbul’da yanlış bilgilendirmeden dolayı sabah saat 09:40 kalkacağı söylenen uçağın daha erken kalktığını öğrendik,dakika bir gol bir .Akşamki aktarmayı kaçırmamak için Kiev’e ilk uçak Sabiha gökçenden öğlen kalkıyordu.Apar topar havaalanı değiştirdik.Belki de bir daha yapamayacağımız bir olay başımıza geldi.Ekonomi sınıfında yer olmadığından business’ta uçtuk.Burada detaylar bize kalsın canı çekenler olabilir.Emeği geçen herkese tekrar teşekkürler…
Bilindiği gibi Kiev’de gösteriler yeni durulmuştu.Bizde bunu fırsat bilip bekleme süresini havaalanında geçirmek yerine Kiev’e inmekten yana kullanmak istedik.Ancak gecikmeden dolayı Kiev gezimizi dönüşte yapmaya karar verdik.Kiev’den başlayan yolculuğumuz yaklaşık on saat sürdü.İnişimize dakikalar kala uçakta immigration kartları dağıtıldı.
Tayland’da nerede kalınacağı ,süresi vb. bilgiler içermekte.İnişin ardından çiçek kokuları içinde kendimizi pasaport kuyruğunda bulduk.Yirmi dakikalık bekleyişin ardından,kısa bir kıyafet değişikliği ve merhaba Bangkok diyoruz.
Her tarafta baharat kokuları,hava sıcak ve nemli.Antalyalı olarak bizi pek rahatsız etmedi.Trafik sağdan akıyor ve çok düzensiz.
Gelelim şehrin hikayesine. Şehrin Taycadaki tam resmi ismi “Krung Thep Mahanakhon Amon Rattanakosin Mahinthara Yuthaya Mahadilok Phop Noppharat Ratchathani Burirom Udomratchaniwet Mahasathan Amon Piman Awatan Sathit Sakkathattiya Witsanukam Prasit”tir.Nasıl ama bir nefeste söyleniyor değil mi J daha kısasını söyleyelim melekler şehri.
Otele varmadan ilk durak altın budha tapınağı(Wat Traimit);
Wat Traimit diğer adıyla altın budha tapınağı mutlak görülmesi gereken yerlerden bir tanesi.Tapınağın içinde 5 ton ağırlığında ve 18 ayar som altından yapılmış oturan budha heykeli bulunuyor.
Hikayesi oldukça ilginç.1955 yılında liman geliştirme çalışmaları sırasında yapılan kazı sırasında bulunmuş ve toprakla kaplı olduğundan değeri anlaşılamamış depoya kaldırılmış.Yirmi yıl sonra depodaki tüm heykellerin sergilenmesine karar verilince çıkartılmış.
Taşıma sırasında vinçten düşürülmüş ve altın kısımları ortaya çıkınca aslı anlaşılmıştır.Tahminen 13. yüzyılda yapıldığı düşünülen heykel Burma saldırılarından korunması için toprakla sıvanarak gömülmüş.Çin mahallesinde bulunan tapınak ücretsiz ziyaret edilebiliyor.
İkinci durak yatan budha tapınağı(Wat Pho);
Wat pho Thai adıyla Wat Phra Cheutuphon bizim bildiğimiz adıyla yatan budha.Geleneksel Thai masajı ve meditasyon konusunda eğitim merkezi olan tapınak Tayland’ın ilk üniversitesi olarak kabul ediliyor.15 metre yüksekliğinde 43 metre uzunluğundadır. Sağ kolu üzerine uzanmış, iki kutu şeklinde yastığa dayanmış durumdadır ve cam kristallerle süslüdür.
3 metre yüksekliğinde ve 4.5 metre enindeki ayaklarının altında sedef kakma ile yapılmış 108 uğurlu sembol bulunmaktadır.
Anıtın üzerinde Tayland’ı temsil eden 7 katmanlı şemsiye bulunmaktadır. Koridorda bulunan 108 adet bronz kase Buda’nın 108 hayırlı durumunu simgeler. Ziyaretçiler bu kaselere para atarak kendilerine şans ve iyilikler getireceğine inanırlar. 08:30-17:00 arası ziyarete açık,giriş ücreti 10 0baht(yaklaşık 6.50 tl).Bangkok’un en eski ve ilgi gören en büyük Budist tapınağıdır.
Sonraki durak artık otele yerleşmek.IBIS grubundan Southern ibis’de kaldık.Konum itibariyle yeri iyi ,fiyatları makul ve hijyenikti.Tavsiye ederiz.
Otele check in yaptırdıktan sonra ilk durak elbette masaj.Yaklaşık bir günlük yorgunluk sonrası bizi masaj paklardı.Rangnam Spa & Massage salonunda oil masaj yaptırdık.
Fiyatlar dışarıya nazaran daha pahalı.Yani 400-500 bahta da yapan yerler var ancak tavsiye üzerine buraya geldik .Hem sağlıklı hem güvenli hem de Bangkok’un en gözde salonlarından biri burası,şiddetle tavsiye edilir.(1 saatlik vücud masajı 800 baht yaklaşık 53 tl)
Masaj sonrası kendimiz bangkok sokaklarına bıraktık.Her yer çok kötü kokuyor kanalizasyon,yemek, vb kokular karışmış midemiz alt üst olmuştu.Özellikle karnınız toksa kokular çok rahatsız edici oluyor.Uğramayı planladığımız Pantip Plaza’nın önünde bulduk kendimizi.
Burası dört katlı bir elektronik market.Akşam 10 da kapanıyor gözükmesine rağmen dokuzda dükkanlar kapanmaya başlıyor.
Sonra Tuk Tukla khason road’a gittik.
Tuk Tuk Tayland’ın simgelerinden biri.üç tekerlekli motorsiklet taksiler.Yolculuk çok keyifliydi.
Khason Road İstanbul’daki İstiklal caddesine benzeyen oldukça eğlenceli bir cadde.Bangkokun akşam kalbi burada atıyor diyebilirim.Barlar,restaurantlar,mağazalar, hediyelik eşya dükkanları her şey var.
Sokaklarda adım başı masaj salonu var.Fiyatlar çok makul (thai masajı-20 TL gibi)ancak dikkat edin bazılarının sonu biraz sakıncalı bitebilir
Sokaktaki Thai yemekleri bize hitap etmediğinden burada bir hint restaurantında akşam yemeğimizi yedik.Böcekleri soracak olursanız bırakın yemeyi fotoğraf çektirirken midemiz kalktı
Seçmesi bizim gibi yabancılar için kolay olsun diye resimlerini içeren bir albüm yapmışlar, zorlandığımızı görünce bu menüyü getirdiler.
Yemek sonrası demokrasi anıtına kadar yürüyüp taksiye binip otelimize döndük.
Ertesi günkü faaliyetimiz Floating Market’e gitmekti.
Floating Market Bangkokun yaklaşık 100 km dışında yüzen Pazar olarak biliniyor.Sabahın erken saatlerinde gelen Taylandlılar meyve ve sebze yüklü teknelerinden turistlere satış yapmaya çalışıyorlar.Burada merkezde bulamayacağınız her türlü hediyelik eşyayı bulmak mümkün.
Sabah erken kalkıp taksiyle gitmeyi planlıyorduk.Otelden çıkınca nerede taksi buluruz diye bakınırken Sam yanımıza geldi ve nereye gitmek istediğimizi sordu.Sam yaklaşık 70 yaşlarında sıcak kanlı neşeli ve eski Toyota arabasıyla korsan taksicilik yapan bir Taylandlı.İsmi aslında Samue imiş.Ancak nickname olarak Sam’i kullandığını söyledi.Uzun bir pazarlığın ardından gidiş dönüş 1200 bahta anlaştık(80 tl).
Yaklaşık bir buçuk saat süren yol boyunca Hindistan cevizi ve muz bahçelerinden geçerek Samut Sam Kan’a ulaştık.
Bu arada yolda polis çevirdi.Pazara giden araçları taksileri kontrol ediyor şoförlerden rüşvet talep ediyorlar.Sam’in kuzeni polismiş o yüzden bizden çorba parası çıkmadı :)) Yüzen çarşıda gezmenizi sağlayan farklı alternatifler.Belli bir ücret karşılığında çarşıyı gezdiren mağazalar olarak adlandırılabilir.Hepsinin farklı bir fiyatı var ve tabi bu fiyatlar esnek.Tayland’da turist iseniz fiyatın en az üç katı size söylenir.Pazarlıktaki yaratıcılığınız size kalmış Biz kişi başı 1000 baht olan fiyatı 800 bahta indirmeye başardık.(yaklaşık 53 tl).
Tekneler yaklaşık 5 metre uzunluğunda ve çok darlar.Kanalda bazı yerler çok dar ve kalabalık.Kanal sanıldığı gibi çok pis.
Gezinti boyunca kanalda çamaşır yıkayan ,yemek yapan ,bulaşık yıkayan Taylandlılarla karşılaştık.Kiminin evi çok derli toplu boyalı.Kiminin ise derme çatma felaket durumdalar.
Pazarda taze sebze ve meyveler var.Kesinlikle hepsinin tadına bakın derim özellikle kızarmış muzun tadına.Tayland ekvatora yakınlığından dolayı meyveler çok taze ve lezzetliler.
Hediyelik eşya alacaksanız beğendiğiniz bir şey gördüğünüzde işaret ettiğinizde tekne oraya yanaşıyor ve pazarlık başlıyor.Benim tavsiyem ne fiyat veriyorlarsa yarısını teklif edin,ısrarcı olun.
Yaklaşık bir saatlik gezintinin ardından tekrar Sam ile geri döndük.Bizi Bangkok’ta merkezde bırakmasını söyledik.Kartını verdi ve ayrıldık.
Bar-b-q isminde bir Avm de mola verdik. Öğle yemeği olarak Yayoi isminde bir Japon restaurantını seçtik.Fiyatlar makul ve lezzetliydi.
Sonra taksiyle china town’a geçtik.
China town Wat Traimit tapınağının arkasına kalıyor. Yerel dildeki ismi ‘Thanon Mangkan’ çok büyük bir mahalle ,her türlü hediyelik eşya,bijuteri,baharat,kurutulmuş çeşitli meyveler,tütsülenmiş etler,kıyafet vs. toptan almak mümkün.Güneye doğru yürümeye devam ettik.Sonra silom yolunda yürüdük.Bu yolda Avm’ler,masaj salonları,marka oteller(nov otel,holiday ınn vs.) ,bir ice bar(-5)ve dünya çapında ünlü mağazaları bulmak mümkün.
Otele doğru yürürken hükümet karşıtı protestocuların kalbinde bulduk kendimizi.
Resimdeki afişin asılı olduğu bina bir polis karakoluna ait…
Uzun bir yürüyüşün ardından otele vardık.Sabah erken kalkıp otobüsle Pattaya’ya geçeceğiz.Bu arada resimlerdeki dostlarımızdan bahsedelim.İkisi de çok tatlı ve değerli dostlarımız bu seyahatemizde bize eşlik ettiler.Fotoğraflar için Ece SONER’e ve her noktada wi-fi şifre kırıcımız Levent AKDOĞAN’a dünyalar dolusu teşekkürler iyiki varsınız…
Pattaya da görüşmek üzere hoşçakalın…
iki gezginiz
İlginizi çekebilecek yazılar:
Gelen yorumlar
Bir Cevap Yazın Cevabı iptal et
-
-
KİTAP ÖNERİMİZ
FİLM ÖNERİMİZ
ÖNERDİĞİMİZ SİTE
- © Sağ Tıklama Engeli
Etiketler
ABD Afrika antalya araç kiralama Avrupa bangkok bebekle seyahat bisiklet bisikletle avrupa bisikletle dünya turu bisikletle seyahat Doruk dünya dünya turu e-vize erdem gürses gezgin gezi gezimanya Hindistan ikigezginiz japonya levent akdoğan minik gezgin motorla seyahat new york pasaport pasaport zammı schengen setur seyahat seyahat uyarısı sırtçantalılar tatil tayland tokyo Türkiye vize vize muafiyeti vizesiz vizesiz seyahat Çin çeşme çocukla seyahat İstanbul-
Çok güzel bir gezi olmuş fotoğraflarda harika tabi sabah uçağını saymazsak Paylaşım için teşekkürler.
Güzel yorumunuz için teşekkürler Fatih bey…